Kaju yetiştiriciliği vazgeçilmez çerezlerde ilk sırada gelmesinden dolayı merak konusu haline gelmiştir. Kendisine özel bir şekli olmasından dolayı farklı fıstık türlerinden çok farklı bir konumda değerlendirilen kaju, aromatik şekilde tat sunması, çıtır olması ve sağlıklı bir şekilde insan vücuduna zararlı bir besin içermemesi yönü ile genelde çerez olarak tüketilmektedir. Ancak yemekler içerisinde lezzet artırıcı yönüyle de kullanılabilmektedir. İlk görüşte fasulyeye benzetilen, hafif bir tatlımsı lezzeti ile yenmesi bakımından zevk veren kaju nasıl yetiştirilir birlikte inceleyelim.
Anavatanı Brezilya olarak bilinen kaju tüm dünyada tanınmaktadır. 100 gram kaju içerisinde 21.2 protein, 40.2 yağ, 346 miligram fosfor, 29 gram karbonhidrat ve 48 miligram da kalsiyum bulunmaktadır. Besleyici değerleri bakımından oldukça zengin bir besin maddesi olmasından dolayı yağ yakımına da kolaylık sağlamaktadır. Metabolizmanın hızlandırılmasını sağlayan meyve yağ yakımını da hızlandırdığı için zayıflamak isteyenler bakımından sık şekilde tüketilen bir besin kaynağıdır. Aksi bir durum belirtilmediği sürece diyetisyen tarafından da sağlıklı bir şekilde kilo verilmesine yönelik tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Kaju yetiştiriciliği daha çok tropikal iklime sahip olan bölgelerde yapılmaktadır. Bundan dolayı şifa kaynağı olarak nitelendirilen meyve daha çok ekvatora yakın olan sıcak ülkelerden ithal edildiği görülür. Her ne kadar Brezilya anavatanı olsa da yetiştirilmesi sadece bu ülke ile sınırlı kalmamıştır. Vietnam ve Fildişi Sahilleri gibi ülkelerde de büyük ölçekli yetiştiricilik yerine getirilmektedir. Ancak tüm dünya genelinde en büyük ihracatçısı için Hindistan olduğu söylemek mümkündür. Ülkemizde doğu bölgeler ilk sırada gelmek üzere birden fazla noktada kış aylarında 0 derecenin altında sıcaklıklar görülebilmektedir. Bundan dolayı kaju meyvesinin yetiştiriciliği için ülkemiz pek uygun değildir.
İlk olarak kaju meyvesi ile kaju fıstığının birbirinden ayrı bir konumda olduğunu bilmek gerekmektedir. Ülkemizde meyvenin sadece çekirdek kısmı tüketilmektedir. Fakat meyve kısmı içinde bizden fazla amaç için kullanıldığı da söylenebilir. Elma şeklini anımsatan meyvesi ile çeşitli uygulanacak fermantasyon işlemleri sonrasında alkol haline getirilmesinin yanı sıra meyve suyu olarak da tüketimi gerçekleştirilmektedir.
Kaju Ekimi ve Dikimi
Yılın dört mevsiminde de yeşil bir şekilde kalabilen kaju yetiştiriciliği için ilk olarak tohumlar su dolu kap içerisine alınmaktadır. Daha sonrasında bir toprak içerisinde ekimi gerçekleştirilir. Meyvenin filizlenmesi yaklaşık olarak 4-5 günü bulabilmektedir. Soğuklara karşı pek dayanıklı bir meyve olmadığı için geceleri 20 dereceye gündüzleri ise 30 dereceye kadar olan soğuklara karşı dirençli bir şekilde durabilmektedir.
Ilıman bölgelerde yetiştiriciliği yapılan kajunun 5 yaşına gelmesi ile birlikte meyvelerinin verdiği görülür. Kültür bölgelerinde ise 2 yaşına varmış olduğunda sadece tohumları çıkmaya başlayacaktır. Kaju meyvesinin sulak araziler üzerinde yetiştirilmesi düşünülüyor ise toprağın oldukça temiz bir konumda bulunması önem arz etmektedir. Yani toprak üzerinde böcek ve haşere gibi zarar verici canlılardan arındırılması gerekir.
Hasat zamanı geldiğinde iki bölüm birbirinden ayrılarak toplaması gerçekleştirilir. Eldiven ve koruyucu gözlük yardımı ile toplama işlemleri yerine getirilir. Daha sonrasında fabrikalara alınarak paketler halinde tüketimi için hazırlığı yapılır. Böylelikle tüketimi yerine getirilebilmesi için ne kadar zorlu bir süreç içerisinden geçtiği net şekilde görülmektedir. Aynı zamanda içerisinde yer alan haşerat koruyucu özellikleri sayesinde fabrikalarda işlenmesi yerine getirilip haşerat kovucu ilaç halinde de kullanılabilmektedir.
Kaju Ağacı Gübrelenmesi
Kaju yetiştiriciliği en iyi kumlu topraklar üzerinde yapılmaktadır. Bundan dolayı kumlu toprak seçimi aşamalarda ilk sırayı alınmalıdır. Ancak kumlu toprakların fazla su tutmadığı için genel olarak çok verimli olmadığı bilinmektedir. Bundan dolayı da kaju ağaçlarına ilave olarak dikkat edilmesi daha iyi sonuç alınmasında yardımcı olmaktadır. Kaju ağaçları için ilave olarak su ve gübre sağlamanız halinde verimli bir şekilde ürün elde edebilirsiniz. Kuru olan dönemler içerisinde kaju ağaçları için daha yoğun bir şekilde sulamak önem arz etmektedir. Aktif bir şekilde üreme gerçekleştiğinde ise çiçeklenme ile fındık gelişimi esnasında ağaçların gübrelenmesi daha da verimli bir üretim alınmasına imkan tanıyacaktır.
Kaju Hastalıkları
Kaju yetiştiriciliği konusundaki ilk adımlara değindikten sonra ağaçların bakımına da önem vermek gerekmektedir. Dikkatli bir şekilde yapılacak budama, gübreleme, sulama ve malçlama hastalıklardan ciddi derecede koruma altına almaya yönelik bir hareket olacaktır. Bu noktada dikkat etmeniz gereken yerleri çok iyi şekilde bilmenizde fayda vardır. Kaju genel anlamda sağlıklı bir konumdaysa haşere içermemektedir. Ancak ağaç çevresinde uçmakta olan çay sivrisinekleri görülüyor ise ağaca ilaçlama yapmanız gerekir. Bazı dönemlerde gövde ve ya kök delici haşereler de ağaca karşı olumsuz müdahalelerde bulunabilmektedir. Bundan dolayı da ağacınızın ilaçlanmasını ihmal etmemelisiniz.
Kaju Nasıl Yetişir?
Oldukça nemli bir havaya sahip iklimlerde yetişmeye uygun kaju ağacı, hava sıcaklığının fazla düşmediği bol yağışlı olan bölgelerde yetiştirilebilmektedir. Kaju yetiştiriciliği için en fazla ağaç ise şuanda Hindistan’da bulunmaktadır. En kapsamlı şekilde ticaretin yapıldığı alan olarak gösterilmektedir. Kendisine özel tohumu sayesinde yetiştirilmesi gerçekleştirilir. Oldukça hızlı olarak çimlenme yapabilen tohumlar, kumlu bir toprağa ekimi yapılması sonrasında sulanmaktadır. İlk olarak bu aşama üzerinden başlanması gerekir. Doğru bir şekilde gübrelenme yapılması ağacın yetişmesi bakımından katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda daha sağlıklı bir konuma ulaşır. Kuru havalarda ve kış aylarında açması ile meyve vermektedir.
Kaju Hasadı Ne Zaman Yapılır?
Kaju yetiştiriciliği yapılırken araçları kuru mevsim olarak bilinen kış aylarında çiçek açmaya başlayarak meyve vermektedir. Mevcut durum yaşanmaya başlamasından hemen sonra birkaç ay gibi bir sürede toplanması gerekmektedir. Kaju ağacındaki mevcut durumun hasat yapılmasına uygun olup olmadığının anlayabilmek için ise meyveye bir kulak verilmesi gerekmektedir. Meyvesinin oldukça hoş bir pembe ya da kırmızı renk halini almaya başladığını görmeye başladıysanız artık hasat yapmaya başlayabilirsiniz demektir. Burada en çok dikkat edilecek husus ise bir takım kaju ağaçlarındaki türlerin sarı renkte meyve verebilmesidir. Bazı dönemlerde fazla şekilde olgun hale gelen kaju meyvesi yavaş bir şekilde ağaçtan düşmektedir. Bu durum yaşanması halinde diğer meyvelerinde toplamak için zamanın geldiğine gelen bir işarettir. Kajuların toplanmasının ardından tohum kısmının meyve bölümünden ayrılması gerekmektedir. Zarar vermeden bu işlemi de yerine getirilmesi sonrasında ticari anlamda satış için hazır konuma gelmiş demektir.
Ağaç dallarından sarkmakta olan ve dışarıdan görülen meyve aslında aksesuardır. Bundan dolayı da sahte meyve olarak da anımsanmaktadır. Meyve görüntüsüne sahip oval ya da armut biçimindeki yapı kajunun çiçeği kabuğundan gelişmektedir. Moragan adını Orta Amerika’da alırken bazı yerlerde ise kaju elması olarak da adlandırılmaktadır. Oldukça tatlı bir yapıya sahip olmasından dolayı kaju ağacındaki meyvede yenilebilmektedir.
Türkiye’de Kaju Nerede Yetişir?
Kaju yetiştiriciliği bakımından en uygun bölge Güney Amerika olarak bilinmektedir. Bununla birlikte Güney Amerika kuzeyinde yer alan adalarda da yetiştirilse de, esaslı bir şekilde yetiştiriciliğinin yapılığı ülke Brezilya ilk sırada gelmektedir. Fakat zaman içerisinde Hindistan’a da yayılarak burada daha fazla yetişecek hali almıştır. Bundan dolayı şuanda birçok ülkeye Hindistan üzerinden ihraç edilmektedir.
Ne yazık ki Türkiye’de kaju meyvesinin yetişmesi mümkün değildir. Çünkü ülkemizde iklim şartları kaju meyvesinin yetiştiriciliğinin yapılması adına uygun değildir. İklim koşulları dahil daha bir çok durumu sağlayan yer ise ekvatordur. Ekvator ülkelerinde sık şekilde yetiştirilmeye hali hazırda devam edilmektedir. Ancak Türkiye’de kaju yetiştirilmesi için uygun bir ortam ne yazık ki bulunmamaktadır. Ağaç tamamen tropikal iklime sahip olan yerde yetişmektedir. Bundan dolayı ekvator ülkelerine yaygın hale gelmiştir. Büyümeye başladığı anlarda sıcaklık 10 derece altına hiçbir şekilde düşmemesi gerekmektedir. Bununla birlikte 40 derece üzerinde seyir eden sıcaklıklar ise idare edebilmektedir. Günlük sıcaklığı bakımından kaju ağacı meyve verebilmesi bakımından idealdir. Kaju sıcak havalara karşı oldukça dayanıklı olmasına rağmen, soğuk havalar için pek dayanıklı olduğu söylenemez. Bundan dolayı Brezilya, Hindistan ve Vietnam’da yetiştirilmeye devam etmektedir.
Dönüm Başına Kaju Verimi
Fıstık çeşitleri içerisinde daha pahalı konumda bulunan kaju, yetiştiriciliğinin zor olmasından kaynaklıdır. Her elmasından sadece bir adet kaju fıstığı elde edilmesinden dolayı fıstık çeşitleri içerisinde çok değerli bir hale gelmiştir. Hasat yapılması sonrasında elmalar ile çekirdekler birbirinden ayrılarak tüketilecek hale getirilmektedir. Tohum ile kaju ağacı ekimi yapılabilmektedir. 14 metreye kadar büyüyebilmektedir. Fakat 6 metre boyuna ulaştığı anlarda olgunluk seviyesine gelir. Böylelikle meyve alımına bu boyda başlanabilmektedir. Çiğ ve kavrulmuş olarak tüketimi gerçekleştirilebilmektedir. Fasulye ile böbrek şeklini almış haliyle diğer fıstıklardan kendisini görsellik açısından hemen ayırt edebilmektedir. Kaju verim bakımından dönüm başına değil de ağaç başına değerlendirilmesi daha doğru olacaktır. Bir ağaçtan yaklaşım olarak 15 kilogram meyve alınmaktadır.
Kaju Yetiştiriciliği Devlet Desteği
Türkiye’de kaju yetiştiriciliği iklimsel açıdan mümkün olmamasından dolayı devlet tarafından şuanda sağlanan herhangi bir destek bulunmamaktadır.
Okuyunuz: En Karlı Tarım Ürünleri
Kajunun faydaları nelerdir? Kaju neye iyi gelir?
İçermiş olduğu magnezyum, potasyum, kalsiyum, bakır, çinko, fosfor ve demir gibi mineraller bakımından zengin bir besin kaynağı olan kaju, B1, B2, B3, B6, C, E ve K vitaminleri bakımından da çok fazla tüketilmektedir. Tropikal ülkelerde kaju yetiştiriciliği yapılmaktadır. İnsan vücudu bakımından oldukça faydalı olan fosfor, kalsiyum ve betakaroten gibi maddeleri içermektedir. Tuzsuz olarak genel olarak Hint yemeklerinde sık kullanılmaktadır. Türkiye’de ise insanlar tarafından genel olarak kavrularak tuzlama işlemi ardından tüketilmektedir. Böylelikle lezzet içeren bir aperatif haline gelmektedir. Oldukça lif bakımından düşük, karbonhidrat bakımından da yüksek olmasına rağmen mineral ve antioksidanlar ile doludur.
Kemik, kaslar ve dokular için hayati önem taşıyan magnezyum kaynağı olarak bilinmektedir. Kan basıncını koruyarak, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Sinir fonksiyonunu da koruyarak, kemiklerin güçlü bir şekilde kalmasına yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte metabolik fonksiyonlar içinde etkin bir rol almaktadır. vücuttaki kan şekeri değer seviyesini de düzenlemektedir.
İçermiş olduğu bakır ile kırmızı kan hücrelerinde oluşum için destek sağlar. İskelet, sinir ile kemiklerin güçlenmesini sağlar. Böylelikle olası meydana gelebilecek anemi, kemik erimesi ve çarpıntıya karşı korumaktadır.
Düşük miktarda şeker içermesinden dolayı diyabet hastaları için tüketilmesinde güvenlidir. Aynı zamanda diyabet 2 riskinin de azalmasını sağlamaktadır. Aslında en büyük faydalarından birisi ise kansere karşı koruyucu bir etkinliğinin bulunmasıdır. İçerdiği yoğun bakır sayesinde ilk sırada kolon kanseri olmak üzere birden fazla kanser türüne karşı vücudu koruma altına almaktadır. Mikrobiyal enfeksiyonların bağışıklık sistemine zarar vermesine karşı koruma özelliği taşıyarak yaraların iyileşmesinde hayati rol üstlenen çinko bulundurmaktadır. Hamile olan kadınlar için bebek büyüme sırasında sağlıklı vücuda sahip olması bakımından da önem arz etmektedir.